İlk Türk Tayyaresi VECİHİ K.VI İlk & Son Uçuşu - 28 Ocak 1925
28 Ocak 2015 Çarşamba
Türk Havacılığında 27 Ocak...
T.Ta.C. "Tayyare Şehitlerini Anma Günü" - 27 Ocak 1926
Yazımla 27 Ocak gününün yeniden (askeri, sivil ve amatör) tüm havacılığımızın aziz şehitlerinin anılacağı bir gün olması yönünde önerimin yorumlara yazacağınız düşünce ve tekliflerinizle gelişerek zenginleşmesi dileği ile...
Jan 27, 2015
Takip eden yorumlar (sondan başa doğru)....
_____________
Ismail
Dindar
Museum
Director at Turkish Air Force Museum
28.01.2015
Hava şehitleri gününün tüm havacıları (asker sivil ve amatör olarak) kapsayacak şekilde anılmasının doğru olacağı düşünüyorum. Günün tespiti için bir Hava kuvvetleri sivil havacılık genel Müd. Thk havacılık federasyonu talpa uted havac vb. Havacılık ile ilgili stkların biraraya gelerek karar verilmesinin uygun olacağını değerlendiriyorum.Havacılık adına böyle bir platformunda hayata geçirilmesini arzu ediyorum. Ülkemizde havacılık ve hatta uzayın da geleceğinin böyle bir platformda tartışılması gerektiğine de inanıyorum. Böyle bir tartışmayı başlattığınız için de size ayrıca teşekkür ederim. Iyi çalışmalar...
_____________
Can EREL
Freelance
Adviser
27.01.2015
Benzer bir yeniden değerlendirme ve belirleme ihtiyacının ulusal havacılığımızda kabul görmüş diğer günler için de olduğu düşünülebilir...
Örnek; 26 Nisan (1912) "Pilotlar Günü"... Neden, niçin?.. Belirtilen gerekçe gerçekten ispatlanabiliyor mu? Havacılık ile ilgili öğretim programlarına, araştırma olanaklarına sahip yükseköğretim kurumlarımız, enstitülerimiz, müzelerimizin danışma kurulları/danışmanları, endüstriyel tarihçiler ilgi gösterirler mi?...
_____________
Can EREL
Freelance
Adviser
27.01.2015
İsmail Bey;
İlginize, paylaştığınız düşüncelerinize ve önerinize teşekkür ederim.
Bu yazımı aziz hava şehitlerimizi anmak idi; ama zaman içinde bu anma günün havacılık açısından doğru ve kabul edilebilir bir güne oturtulamadığını da bu gün sayesinde göstermek ve uzlaşılan bir sonuca gidecek tartışma başlatmak amacı ile yazmıştım.
İlk bakışta,
1. İlk hava şehitlerimiz için Fatih'te yapılan anıtın açılış gününün (?) "Hava Şehitlerini Anma Günü" olması,
2. Yaklaşık 10 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti'nde Türkiye’de havacılığın askeri, iktisadi, siyasi ve sosyal önemini tanıtmak, havacılığa gerekli insan ve malzemeyi sağlamak amacı ile kurulan, nerede ise devletin ve milletin havacılıkla ilgili ve bilgili her vatandaşının bulunduğu T.Ta.C. gibi bir organizasyonda Cumhuriyet'in ilk hava şehidini verdiği günün "Tayyare Şehitlerini Anma Günü" olması,
3. Daha sonrakilerin bulabildiğim gerekçeleri ve bu gerekçelerin havacılıkla ilgisizliği,
dikkat çekiyor. Konunun sadece askeri yönden ve sadece Hava Kuvvetleri pilotları açısından ele alınmış olması da unutulmuş görülen aziz hava şehitlerimizi rahatsız etmez mi?
Yaşayan havacılar açısından da durum vahim olmalı; neticede çağdaş dünyada "Kavranmış bir geçmiş geleceğin pususlası.." kabul ediliyor...
Önerimi, T.C.nin ilk hava şehidi Binbaşı Fazıl Bey’in ebediyete intikal ettiği 27 Ocak gününü “Tayyare Şehitlerini Anma Günü” kabul eden T.Ta.C.nin belirlemelerine sadık kalarak yapmıştım. Tabii ki, yapılacak çalışmalar sonucu belge ve bilgiye dayalı tespitlerle bu gün daha anlamlı olarak belirlenebilir...
Ancak, bu aşamada en önemli konu havacılığın tüm havacılık faaliyetlerini kapsayacak ve şehadet açısından anlamlı bir gün üzerinde ulusal mutabakat sağlayabilmek.
_____________
Ismail
Dindar
Museum
Director at Turkish Air Force Museum
27.01.2015
Sayın Can bey
Hava Şehitlerine anma günü olarak 27 Şubat olması daha anlamlı olmaz mı? Ilk hava şehidimiz Fethi Beyin şehadet günü... Ayrıca Fatih deki Anıtında gündemde tutulması adına.. Fatih belediye Başkanımız ile görüştük..1916 da yapılan anıt ve çevresi yeniden düzenlenecek. .. Böylelikle her yıl orada bir havacıları anma töreni icra edebiliriz... katkılarınızı bekliyorum. ..
Türk Havacılığında 26 Ocak...
İlk Türk Helikopter Filosu Oluşumu - 26 Ocak 1958
Türkiye’nin ilk helikopteri, Kayseri Hava İkmal Bakım Merkezinde montajları yapıldıktan sonra Ankara’ya getirilerek 26 Ocak 1958 kurulan helikopter filosunda yer alan an 5 adet H-19 helikopteri olmuştur.
Kara Havacılık Okulunun ilk helikopterleri de 1 Haziran 1966 günü envantere giren 5 adet OH-13S helikopterleri olmuştur.
________________
Kaynakça :
- Can EREL; "İlk Türk Helikopter Filosu Oluşumu - 26 Ocak 1958"; CE Yayını, 2011.
- "İlk Helikoptlerimiz"; Hava Kuvvetleri Komutanlığı Tarihi.
- "Kara Havacılık Okulu’nun 60’ncı Yılı" Kitabı.
- Teksas Tarihi; University of North Texas.
Jan 26, 2015
Türk Havacılığında 24 Ocak...
Bu haftasonunda “TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş.” kuruluşunun 30’uncu yıldönümünü kutlayacak; programım sıkışınca önceden paylaşmak istedim...
...
Tüm havacı, havacılığa gönül verenler ve ilgi duyanlar için için kutlu olsun!
Ulusal havacılığımızın gelişimi yönünde düşünen, destek veren, katkı sağlayanlara, sorumluluk taşıyarak görev alanlara minnetle...
NOT : TUSAŞ Motor Sanayii - TEI | Tusas Engine Indusries Inc. "30th Year"
https://youtu.be/7cnXv_Kyoeo
Çin'li COMAC'ın ARJ21 sersinin ilk ürünü, 90 yolcu kapasiteli ARJ21-700 bölgesel uçağının pazara çıkmaya hazır ve 105 yolcu kapasiteli -900 konfigürasyonun gelecek yıllara planlanmış olduğunun ilan edildiğini "Çin'in İlk Modern Yolcu Uçağı Hazır" başlıklı gönderimle paylaşmıştım.
Bu duyurudan bir hafta sonra, Kanada'lı Bombardier’in Cseries uçakları ile ilgili bir haberin New York Times’ın türev yayınlarından ardışık dört gün yer alması dikkat çekti.. Bu yayının, not kısmında linki paylaşılan internet sürümü “Bombardier’s CSeries Gamble Is Facing Longer Odds” başlığını taşıyordu.
Bombardier,
- Fokker'ın sonlanması sürecinde 100 yolcu kapasiteli Fokker 100 erişimini deneyen Bombardier yönetimi 1996'da bu konuda görüşmeleri kestikten sonra Canadair Regional Jet'inden daha büyük (80 - 120 yolcu kapasiteli) bir bölgesel jet uçağı üretmek amacı ile "Bombardier Regional Jet eXpansion, BRJX" projesini oluşturmuş,
- Bu projeyi daha sonra CRJ sersi lehine rafa kaldrılması sonrası, Brezilya'lı Embrarer'in 2002 sonrası pazara giren 72 yolcu kapasiteli E-170 ve ardından 110 yolcu kapasiteli E-195 uakları karşısında rekabetini yitirme durumuna gelmiş,
- 2004 yılı ortasında BRJX projesi yerine (110 - 130 yolcu kapasiteli) CSeries ailesini geliştireceğini ve böylelikle rakibi Embraer karşısında kapasitesi üzerine çıkarken bu uçağı pazara çıkarmayı ögördüğü 2013 yılndan itibaren Boeing ve Airbus gibi iki devin en küçük yolcu uçakları sbu devlerle rekabet (!) sahasına da gireceğini duyurmuş,
- 2006 yılında siparişlerdeki sorunlar neden gösterilerek CSeries projesini askıya alınarak 100 yolcu kapasiteli CRJ1000 uçağı üzerinde çalışmaya başlamış,
- Kısa bir süre sonra, 2007 yılında, kompozit yapı ve Fly-By-Wire teknolojilerle desteklenecek ~%20 daha düşük yakıt sarfiyatı ve az gürültüye sahip olacak şekilde Pratt & Whitney şirketi tarafından geliştirilen (önceleri Advanced Technology Fan Integrator, ATFI şeklinde isimlendirildikten soınra Geared TurboFan (GTF) olarak anılan) motorları exclusive (sadece bu uçakta) takılacağını belirterek CSerisi projesine yeniden başlamıştır.
- Zaman içinde, tedarikçi probelemleri (!), tasarım değişiklikleri ve meteorolojik gerekçelerle pazara çıkış tarihi sürekli ertelenen uçağın bu yıl sonunda pazara gireceğini duyurmuştur.
Uzmanların en erken 2016 yılı olacağını belirttikleri bu uçak seçtiği segmentin (veya bu segmentteki ana oyuncuların) gadrine mi uğruyor; tartışılmalı...
Antonov An-148 / An-158, Sukhoi Superjet 100, Embraer E-Jets, Mitsubishi Regional Jet (Pratt & Whitney PW1217G), Irkut MC-21 (Pratt & Whitney PW1431G) gibi uçak süreçleri ile beraber özellikle Bombardier sürecinden çıkarılacak derslerimiz de olabilir..
by Ian AUSTEN, New York Times - Business Day (January 8, 2015)
NOT (2): Is Bombardier’s Brand New CSeries Jet Doomed?
by ELC Admin, Empty Leg Central (January 18, 2015)
by ELC Admin, Empty Leg Central (January 18, 2015)
NOT (3): Bir zamanlar söylenenler:
Jan 12, 2015
Yeni Yılımın En Güzel Hediyelerinden...
Havacılığımızın oluşum ve gelişim sürecinde İLK olmuş havacı kadınlarımızı andığım "Ulusal Havacılık Gelişim Sürecinde Türk Kadını" konferansımda "İlk Kadın Aviyonik Sistem Mühendisi" olarak yer alan sevgili Zeliha AZİRET'in "İçimizden Hikayeler" başlığı ile TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Kadın Bülteni (Sayı:2; Kasım 2014) içinde yayınladığı ve kopyası takip eden bölümde paylaşılan makale yeni yılımın ilk en güzel hediyelerinden biri oldu...
Tarihi boyunca teknolojik mükemmeliyet merkezi olmanın yanında doğal bir havacılık enstitüüsü olma işlevine de sahip olmuş Eskişehir Hava İkmal Bakım Merkezi'nde onyıllar boyunca geliştirerek yerleştirmeye çalıştığımız meslek ve iş disiplinin en güzel ve en üst seviyeli örneklerinden biri idi bu hediye. Sevgili Zeliha gibi bir çalışma arkadaşım olduğu için kıvandım.
Bu konfernasta andığım, ulusal havacılığımızda ilk olmuş diğer saygıdeğer kadınlarımızın da benzer çalışmalar yaparak açık kaynakta ulaşılabilir hale getirebilmeleri ile genç kızlarımız üzerinde yaratacağı motivasyonu ve bu süreçte kadını güçlü bir ulusal havacılık endüstrisi oluşturabilmemize sağlanılabilecek olumlu etkileri düşündüm; o makaleleri de okuyabilmeyi hayal ettim...
Bir kez daha gurur duydum sevgili Zeliha ile; teşekkür ederim bu anlamlı hediyesine...
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Kadın Bülteni (Sayı:2; Kasım 2014) içinden..
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Kadın Bülteni (Sayı:2; Kasım 2014) içindeki bu makalenin e-kopyası için:http://www.emo.org.tr/ekler/12ac5357d25874a_ek.pdf?dergi=979
Jan 10, 2015
Her ABD Vatandaşına Ücretsiz "Ön Lisans" Fırsatı...
ABD Başkanı OBAMA’nın,
"Herkes 21'inci yüzyılda eğitimin çocuklarımızın başarısı için başarının tek anahtarı olduğunu ama aynı zamanda bunun sadece çocuklar iin geçerli olmadığını anlamalıdır. Herkesin daha iyi bir iş, daha iyi bir ücret ve daha iyi çıkar için kendini eğitebileceği bu fırsata sahip olduğuna emin olmak zorundayız"
belirlemesi ile belli bir çalışma karşılığında, community college adı verilen öğretim kurumlarında iki yıllık öğretim-eğitim (ön lisans) programının her ABD vatandaşı için ücretsiz olmasını istediği birkaç saat önce televiyondaki yayın akışı kesilerek açıkladı... Detay haberi not bölümünde paylaşıyorum.
OBAMA’nın başladığı üç eyaleti kapsayan gezisi için bulunduğu başkanlık uçağının ofisinde açıkladığı ve 2 Şubat günü yapağı bütçe sunumu içinde yer alacağı beklenen kararın, her eyalet tarafından katılım kararı alınması haline, kişi başına yıllık yaklaşık 3.800 dolar esası ile bütçeye 34,2 milyar dolarlık bir yük getireceği hesaplanıyor.
Bilindiği gibi, 'community college' adı verilen devletçe ya da özel kurumlar tarafından bölge halkına eğitim vermek için kasaba ve şehirlerde kurulmuş bu okullarda özellikle gündüz çalışan öğrencilerin akşam veya hafta sonlarında devam ettikleri, sertifikaya dönük ve ama aynı zamanda lisans (dört yıllık) programlarına sahip okullara da transfer edilebilecek dersler alabildikleri, nispeten daha ekonomik ve bu nedenler ile de ABD’de büyük bir çoğunluk için lisans (dört yıllık) yükseköğretim programlarından diploma alınmada ekonomik bir başlangıç yolu olarak değerlendirilmekte ve bu iki yılda öğrencinin bir ana bilim dalında dalına yoğunlaşmaktan çok sağlam bir genel kültür temeli kazandırmaya yönelik önlisans programları uygulanmaktadır. Genellikle konaklama olanağı olamayan bu okulların ABD vatandaşı kadar, fiyat avantajları ve kolay kabul koşullarından dolayı, yabancı öğrenciler (Türkiye dahil!) için de cazip olduğu bilinmektedir.
Bu yönü ile, planlanan maliyetin (federal ve kabullerine göre her bir eyaletin) bütçelere ilave edilerek projenin hayata geçirilmesi oldukça zor görülen bu gelişme "eğitim en tehlikeli yatırımdır!" belirlememi kişisel olduğu kadar toplumsal açıdan da ispatlamaktadır.
Gerçekleşmesi halinde havacılık işgücü yapısı ve standartlarına da etkisi olacağını değerlendirdiğim böyle bir gelişmenin "herkesi üniversite mezunu yapmak!" gibi imkansız uygulamalarla ilgisi olmayacağını da tespit etmek gerekir..
By Katie Lobosco
January 8, 2015: 7:38 PM ET
Free education "for those willing to work for it."
NEW YORK (CNN money)
OBAMA:
"Everyone understands that education is the key to success for our kids in the 21st century, but what we also understand is that it's not just for kids. We also have to make sure that everyone has the opportunity to constantly train themselves for better jobs, better wages and better benefits," the president said.
But it would require both the federal government and the states to split the tab. States would have the option to participate.
If every state participated, the proposal could help 9 million students and save those enrolled full-time an average of $3,800 a year, according to the White House.
Jan 9, 2015
Türk Havacılığında 6 Ocak...
Anısı ve eserleri ile bahşettiği feyiz ile ulusal havacılığımız ve ürünlerine yön vermeye devam eden meslektaşım ve büyüğüm Tayyareci Vecihi HÜRKUŞ'u doğumunun 119’uncu yıldönümünde sevgi, saygı ve minnetle anarak...
Tüm havacı, havacılığa gönül veren ve ilgi duyanların 6 Ocak "HürKuş Günü"nü kutlarım.
NOT: Gönderi ile ilgili 06.01.2015 günü yapılan ekleme:
Gönlünü Koymadığından Yar Olmaz!
Beraber çalışma şansına sahip olduğum meslektaşlarım yakından bilirler;
"Gönlünü koymadığından yar olmaz; özellikle de meslek!”
sözünü benden çok sık duymuşlardır... Belki de daha çok bu nedenle, bugün bıraktıkları izler üzerinde birtakım endüstriyel faaliyetleri gerçekleştirdiğimiz kişileri, grupları ve kurumları araştırırken, onların 'işlerine gönül koyarak yar etme' süreçlerini bilmenin ve özellikle de içselleştirmenin önemini hep hissettim; hissettirmeye gayret ettim, yazıp anlatırken de...
Deneyimleyerek edindiğim bu tespiti, bilimsel açıdan da yerine oturtmak için, örgütsel davranış süreçleri ile düşündüğümde aldığım notları belli bir sistematikte işleyince bu konu daha da ilginç geldi... Bu tespitlerimi ilgili olabilecekler ile geliştirilebilecek bazı sonuçlar çıktı; paylaşmak istedim.
...
Öncelikle ‘employee engagement’ olarak anılan konu ‘çalışan bağlılığı’ ile de tanımlansa da bana ‘adanmışlık’ tanımı daha yerinde ve anlamlı geldiğini ve yazımda bu tanımı kullanacağımı belirtmeliyim.
O zaman, adanmışlığa yönelik doğal atıfı ile meslekte ‘gönül - yar’ ilişkilendirmesi yapmak, yani uğruna herşeyi göze alır seviyeye gelme düşüncem de doğrulanıyor..
Ayrıca, tartışmaya açık olsa da, adanmışlığın sadece işgören değil, her seviyede yönetici ve hatta -var ise- organizasyonun yönetim ve icra kurullarında sorumluluk alan ortaklar için de geçerli olduğunu düşündüğümü de belirtmeliyim.
...
Gelelim konu ile ilişkilendirdiğim bazı tespit ve değerlendirmelere.. Özetleyeyim:
...
Yani, adanma konusu hem önemli ve hem de bu önemin ilgili tarafları açısından da kavranmış bir durumdur..
Peki ama,
- Çalışan açısından meşakkatli ve uzun bir iş bulma ve başlama,
- Organizasyon - iş yeri açısından da meşakkatli ve uzun bir işgören bulma ve işe alma,
süreçleri sonrası heyecan ve çoşku ile çalışmaya başlayan birini işyeri ile ile kopma noktasına nasıl gelebilmektedir? Hele yönetici açısından da en acı olanı ve zor kabul edilenin organizasyonun başarım ihtiyacının en üst seviyede olduğu karlılık ve rekabet seviyesinde çalışanların çoğunun adanmışlık kaybına sahip olduğunu hissetmesi olduğu düşünülür ise...........................
Golder Associates'den Sue Del VALLE, kariyerin her aşamasında tamamen adanmışlık halinin olanaklı olmadığını ve belli bir noktada cesaretini kaybedebilme durumunun herkes için geçerli olduğuna işaret ederek, işgörende adanma eksikliğini,
- Yönetimin Açık Olmaması ve Hedeflerde Berraklık Eksikliği (Lack of Clarity),
- Takdir Eksikliği (Lack of Appreciation),
- Güven Eksikliği (Lack of Trust),
olarak tanımladığı organizasyonel (CAT; Clarity, Appreciation, Trust) üç eksiklile ilişkilendirmektedir.
...
Organizasyonda çalışanda eksilen adanmışlığın yeniden yükseltilmesi için neler yapılabilir?
... Yönetici açısından, çözüm yönünde ilk akla gelenler,
- Sebep(ler): Tabi her yeniden düzenleme sürecinde olduğu gibi ilk yapılması gereken DOĞRU SEBEP(ler)in bulunmasıdır. Sebepleri tespit edilince, hepsi üzerinde kontrol şansı olmayacağı ve düzeltilmesi olanaklı olmayabileceği gerçeği de bilinerek, ama dış kaynaklı ‘etken’lere alınacak önlem ve ‘etmen’lerin değiştirilmesi/geliştirilmesi taahüdü ile süreç başlatılabilir..
- Güven Tesisi: İlk aşama güvenin yeniden tesisidir; güven olmadan insanın etkilenebilmesi olanaklı değildir. En temel konulardan başlayarak ‘güven’nin organizasyonel kültürün bir ögesi olduğunun kanıtlanması ve bu değişimin davranışta da gösterilerek vurgulanması gerekir.
- Tutarlılık: Adanma sürekli devam eden bir süreçtir ve zaman alacaktır. Tüm organizasyonda ortak bir hedefe yönelik bağlılığı vurgu yapan ve yönlendirme sağlayacak tutarlı bir mesaj sürekliliği olmalıdır; verilen mesaj değişmemelidir.
- Sürekli İletişim: İletişimin sürekliliği ve bu değişimin yarına bırakılmaması gerekir. Yöneticinin, ilgili çalışan(lar)ı ile ‘büyük resmi’ aynı anlayışı oluşturacak şekilde gösterecek düzenli iletişimi veya ‘gitme, kal’ görüşmesinin son güne bırakılmadan yapılarak önlem alınacak alanların ve önceliklerinin biran ömce belirlenmesi açısından önemlidir.
- Aşağıdan-Yukarı Telkin: Organizasyonda ‘adanma eksiği’ genellikle yukarıdan-aşağı etkisi olan davranış ve tutumlarla ilişkilidir. Aynı yönlü yöntemlerle yeniden adanmış işgörenin oluşturulması ancak dirençi ve güven eksiğini artırır... Bu nedenle adanmışlığın yeniden canlandırılmasında en iyi yol aşağıdan-yukarı yöndedir. Çalışanlar yaşadıklarını diğerleri ile paylaşmasına olanak tanıyarak diğer çalışanları etkilemesi daha iyi sonuç verecektir. Ama bu ancak ilgililerin çevrelerinde olumlu bir değişime şahit olmaları ve/veya deneyimlemeleri ile olanaklıdır.
şeklinde sıralabilir... Sizler de katkı sağlayarak geliştirirseniz...
Velhasılı,
"Gönlünü koymadığından yar olmaz; özellikle de meslek!”
Jan 5, 2015
Kaynakça:
- AON; "2014 Trends in Global Employee Engagement"; 2014.
- Business'Community; "Calculating the Cost of Employee Disengagement"; 2011.
- Deloitte; "2014 Deloitte Global Human Capital Trends”; 2014.
- Gallup; "Employee Engagement: What's Your Engagement Ratio?"; 2008 -2010.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)