Dünya havacılığındaki gelişmelere paralel olarak, ülkemiz havacılık
sektöründe de hızlı gelişmeler yaşanmakta, mal ve hizmet çeşitliliği giderek
artmaktadır.
Havacılığın kurumsal ve bireysel tüketicisi, gereksinimini en üst seviyede
karşılamanın yanında ürünün özgün, yenilikçi, kaliteli olanını en uygun fiyatla
ve zamanda ulaşanı tercih etmektedir.
Küreselleşme hızla gelişen bu yapıyı şüphesiz etkilemekte, pazarı ilgili
tüm kuruluşların paylaşabileceği şekilde oluşturmakta, doğal olarak rekabeti
artırmakta ve uluslararası bir boyuta taşımaktadır.
Rekabet; yapısı, elemanları ve işleyişi nedeni ile havacılığı çok daha
derinden ve daha ciddi etkilemekte; zamanında sağlanan ve doğru bilgiye dayalı
kararın önemini ve akılcılığı daha da ön plana çıkarmaktadır. Bu durumda
kaynağı en iyi kullanan, mevcuttan en doğru yararlanan avantaj sağlamaktadır.
Kuruluş Yeri Konumlandırması
Rekabet edebilir olmanın en önemli şartlarından biri, kurulu yeri seçimi
yani konumlandırmadır. Dolayısı ile kuruluş yeri konumlandırması en stratejik kararlardandır.
Bugün havacılıkta;
- Kaynaklarından
süreçlerine, teknolojilerinden ürünlerine, tüketici beklentilerinden çevre
etkilerine kadar geniş yelpazede sahip olunan yüksek nitelik ve özellikler,
- Her
geçen gün artan tedarik ve işletme maliyetleri,
- Gittikçe
daha da kıt hale gelen kaynaklar,
- Küreselleşen
ve daha da sıkı standartlara sahip rekabet,
nedeni ile, verimlilik, üretim ve dağıtım faaliyetlerini doğrudan ve en üst
seviyede etkileyen, kuruluş yeri seçiminin önemini artırmaktadır.
Faaliyetlerinin
Yapılandırılması
Kuruluş, son ürününü gerçekleştirmek için gerekli olan ana ve alt
faaliyetlerin teknolojik derinlikleri yanında bu faaliyetlerden;
- Kuruluş
bünyesi içinde (organik olarak) sahip olunacak,
- Dış katkı
sağlanarak bünye içinde gerçekleştirilecek,
- Tamamen
dış kaynaktan temin edilecek,
olanları ve bu faaliyetlerin gerçekleştirilme şekillerini belirleyerek
temel faaliyetlerini yapılandırır.
Yatırım ve işletim maliyetleri, faaliyetlerin elastikiyeti, uyum yeteneği
ve yönetim etkinliği dikkate alınarak kuruluş faaliyetlerinin yapılandırılması
konusu da en az kuruluş yeri seçimi kadar stratejiktir ve birbirlerinden
etkilenmektedirler.
Havacılık İşletmeleri
Sınıflandırılması
Havacılık işletmelerinin değişik şekillerde sınıflandırılması olanaklıdır.
Ürün ve fonksiyonlarına göre havacılık endüstrisinin temel kuruluşları;
- Havacılık
malı üretenler,
- Ana
sistem üreticisi işletmeler,
- Alt
sistem üreticisi işletmeler,
- Sistem
elemanı üreticisi işletmeler,
- Malzeme-
Parça üreticisi işletmeler,
- Havacılık hizmeti
üretenler,
- Havacılık
filo işletmeleri,
- Havacılık
tesis işletmeleri,
- Teknik
işletmeler,
- Tasarım,
- Mühendislik,
- Araştırma
ve Geliştirme,
- Bakım,
Onarım ve Yenileme (BOY),
- Destekleyici
mal-hizmet üretenler,
- Akademik
Öğretim kuruluşları,
- Eğitim işletmeleri,
- Bilişim
işletmeleri,
- Yer
destek işletmeleri,
- Lojistik
işletmeleri,
- Güvenlik
işletmeleri,
- İkram
işletmeleri,
- Eğlence
işletmeleri,
- Medya,
- Meslek
kuruluşları,
olarak sınıflandırılabilir.
Türkiye’de Durum
Türkiye’de havacılık faaliyetlerinin bugün ulaştığı
noktada havacılık faaliyet sınıflarının sermayedarları yönünden dağılımı
aşağıda tablolaştırılmıştır:
Havacılık faaliyet sınıflarının coğrafik yerleşim
yönünden dağılımı da aşağıda tablolada yer almaktadır (Bazı girişimler henüz proje
aşamasında olması nedeni ile dikkate alınmamıştır).
BOY Faaliyetlerinin Yapısı
Türkiye’de, havacılık faaliyet sınıfları içinde,
yoğun teknoloji kullanımı ve son zamanlardaki havacılık gelişimine paralel
gelişme hızı nedeni ile BOY (Maintenance,
Repair and Overhaul - MRO) kuruluşları dikkat çekicidir.
Teknoloji yoğun her faaliyette olduğu gibi
havacılıkta da hizmet sahası şirketlerin uzun vadeli ve önemli kazanç
bekledikleri bir faaliyet sahasıdır. BOY faaliyetleri de havacılığın ilk akla
gelen hizmet grubudur, havacılığın gelişme hızının artması ile stratejik önemi
artmıştır.
Bu faaliyetler;
· Askeri Havacılık,
· Ticari Havacılık (Yolcu/Kargo Uçakları),
· Ticari Havacılık (İş Uçakları/Helikopterleri),
· Ticari Havacılık (Aksesuar/Komponent),
BOY faaliyetleri alt başlıklarında incelenecektir.
Askeri Havacılık BOY Faaliyetleri
Türkiye’de havacılık BOY faaliyetlerinin
en eski ve en yoğun olarak gerçekleştirildiği sektör askeri havacılıktır. Askeri
havacılıkta BOY faaliyetleri 1974 Amborgosundan sonra sistemeatik olarak ele
alınmaya başlamış, teknoloji derinliği ve niteliği kendi kendine yeterlilik
amacı ile şekillendirilmiştir.
Hava Kuvvetlerinde;
· Muharip uçak (F-16C/D, F-4E, RF-4E, F-5A/B, NF-5A/B, RF-5A) platformu,
· Eğitim uçak (T-37B/C, T-38A, T-41D, SF260D) platformu,
· Nakliye/Destek (C-130B/E, C-160T, CN235M, KC-135R)
Uçak platformu,
· Bu platformlara ait;
o Gaz türbinli (F110-GE-100/129, TF33-PW-100A, J79-GE-17A/C/E/F/G/Y, J85-GE-5H, J85-GE-13, J85-CAN-15N, J69-T25A,
TYNE-MK-22, T56-A-7B/15LFE, CT7-9C ,
T700-GE-401C ,
T700-GE-701A/C) ve pistonlu (IO-360-D, IGSO-540-A1E) güç grupları,
o Gaz Türbinli Kompresörler (GTC85-70/71,
GTCP85-160A/180/184) ve Jet Fuel Starter (F-16),
o Aksesuar, komponentler, aviyonikler,
o Yapısal parça imalatı,
o Yapısal parça yüksek teknoloji onarımları,
· Seçkin havacılık yer destek teçhizatı,
ile ilgili ülkenin en gelişmiş (depo seviyesi
olarak nitelelen) teknolojileri mevcuttur.
Kara Kuvvetlerinde;
· Muharip ve genel maksat helikopter (AS-532AL,
AS532UL, AB212, AB212ASW/EW, AH-1P, AH-1W, UH-1H, AB204B, AB206B) platformu,
· Eğitim uçak (Cessna U-17A/B, 421 Golden Eagle,
C-402, T-41 ve Beechcraft T-42A Cochise) platformu,
· Bu platformlara ait;
o Gaz türbinli (T53-L-11/23/703, 250C-18/20,
CJ-610-5, T700 serileri) ve pistonlu ((HI0-360-D1A, O-320-A2D/B2C,
IGSO-540-A1E, GTSIO-520-H/L, IO-360-D, IO-470-L/F, IO-520-D, TSIO-520E) güç grupları,
o Auxilary Power Unit (T-62T-40-1),
o Aksesuar, komponentler, aviyonikler,
ile ilgili teknolojiler mevcuttur.
Bu kuruluşlar tamamen Türk Silahlı Kuvvetlerine
aittir ve kendine yeterlilik amacı ile bu kapasitenin tamamına yakını, ilgili Türk
Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarına yönelik kullanılmaktadır.
Ayrica, askeri havacılık platformları ve
parçalarının ortak üretilmesi (Joint Venture-JV) ana amacı ile kurulan TAI ve bu platformlara güç
grupları ve parçalarının ortak üretilmesi amacı ile kurulan TEI gibi savunma havacılığı
endüstriyel kuruluşları zaman içinde kabiliyetlerine dahil ettikleri
modernizasyon ve entegrasyon programlarına paralel olarak BOY sahasında da daha
açık bir şekilde yer almaya başlamışlardır.
Ticari Havacılık (Yolcu/Kargo Uçakları) BOY Faaliyetleri
Küresel ticari BOY faaliyetleri pazarının 2006
yılında 41 milyar ABD Dolar iken, yılda ortalama %4,8 büyüyerek 2012 yılında
51,8 milyar ABD Dolar ve yılda ortalama %4 büyüyerek 2017’de 62,9 milyar ABD
Dolar hacime ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu gelişme yapısı içinde
motor ve komponent BOY faaliyetlerinde gelişme hızı ortalamanın üzerindedir.
Türkiye’de sivil havacılık sektöründe BOY
faaliyetlerin başlangıcı, kurulduğu 20 Mayıs 1933 tarihindeki adı ile “Devlet Hava
Yolları İşletmesi” olan Türk Hava Yolları’nın 2186 sayılı kuruluş kanunu ile
oluşturulmuştur:
“Madde 6: Hava Yolları Devlet İşletme İdaresi’nin bütün
tesisat ve vesaiti Milli Müdafaa Vekilliği’ne merbut fabrikalarda maliyet
fiyatı ile tamir ve ıslah edilir ve müstacelen lüzum alacak yedek eşya, malzeme
ve vesait askeri depo ve ambarlardan maliyet fiyatı ile satılır.
Bu fiyatlar bir taraftan hava bütçesi nazım faslına
masraf ve diğer taraftan aynı fasla irat olunur. Maaş ve ücretleri hava
bütçesinden verilmekte olan eşhas müstacel ahvalde Milli Müdafaa Vekili’nin
muvafakati ile bu idarede çalıştırılabilir.”
Türkiye’de sivil havacılık sektöründe BOY
faaliyetleri uzun süre sadece THY bünyesinde mevcut olagelmiş, havacılığın
gelişmesine paralel olarak 1990 yıllarından itibaren çeşitlenerek artma eğilime
girmiştir.
Türk Hava Yolları Teknik, İstanbul Atatürk
Havalimanı içinde Türk Hava Yolları bünyesinde mevcut BOY faaliyetlerinin 2006
yılından itibaren bu yapı adı altına alınması ile oluşmuştur. Sermayesinin
tamamı THY’na aittir (THY sermayesinin de %49,12’si T.C. Başbakanlık Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına geri kalanı halka açıktır). Bu yapı altında;
· Airbus (A300-B2/B4/C4/F4 ve -600, A310-200/300,
A319/A320/A321 ve A330 serileri, A340-300) ve Boeing (727-200,
737-600/-700/-800/-900, 747-400), BAE Systems (BAe 146) uçaklarının (base
level) bakımları,
· CFMI (CFM56-3/-5C2F/C4-7B), General Electric
(CF6-80A3/C2) turbofan motorları
· Honeywell (GTCP85-98DHF/98C/98CK, GTCP85-129H,
GTCP131-9B, GTCP331-250H) ve Hamilton Sunstrand (APS2000) motor
çalıştırıcıları,
· Belli başlı akseuar, komponent ve aviyonikler,
ile ilgili BOY gerçekleştirilmekte, yapısal
onarımlar ve boya, özel bazı kontrol prosesleri hizmetleri verilmektedir.
MNG Teknik, İstanbul Atatürk
Havalimanı içinde bir özel girişim olarak 2002 yılında kurulmuştur. Bu yapı
altında;
· Airbus (A300-B2/B4/C4/F4, A319/A320/A321) ve
Boeing (727-200, 737-300/-400/-500/-600/-700/-800/-900, 757-200), DC-9 ve MD-80
serisi uçaklarının (base level) bakımları,
· Belli başlı akseuar, komponent ve aviyonikler,
ile ilgili BOY faaliyetleri gerçekleştirilmekte,
özel bazı kontrol prosesleri hizmetleri verilmektedir.
Bu faaliyet grubunda proje ve uygulama aşamasında
olan gelişmeler kapsamında ise aşağıdaki projeler sayılabilir:
My Technic, İstanbul Sabiha Gökçen
Havalimanı içinde bir özel girişim projesi olarak 10 Ocak 2007 tarihinde
zamanın Sabiha Gökçen Havalimanı işleticisi HEAŞ (Havaalanı İşletme ve
Havacılık Endüstrileri A.Ş) ile imzalanan anlaşma ile duyurulmuştur. Bu proje
hayata geçirildiğinde;
· Airbus (A300-B2/B4 ve -600, A310, A318/A319/A320/A321)
ve Boeing (737-300/-400/-500/-600/-700/-800/-900, 757 serileri), MD-80 serisi
uçaklarının (base level) bakımları,
· General Electric (CF6-50 serisi) ve Pratt&Whitney
(JT8D serisi) turbofan motorları,
· Belli başlı akseuar, komponent
ve aviyonikler,
ile ilgili BOY faaliyeti gerçekleştirilecek, bazı
kontrol proses hizmetleri verilecektir.
Türkiye Motor Merkezi, THY Teknik ile Pratt &
Whitney ortak girişimi olarak uluslararası bir motor bakım onarım merkezi
kurulması amacı ile 01 Aralık 2006 tarihinde çalışmalar başlamıştır. Bu girişim
07 Ocak 2008 tarihinde taraflar arasında anlaşma imzalanarak İstanbul Sabiha
Gökçen Havalimanı HABOM (Havacılık Bakım Onarım ve Modifikasyon Merkezi) içinde
ele alınacak bir proje haline dönüşmüştür. Bu kapsamda;
· CFMI imali (CFM56-3/-5B/-5C/-7B),
· Pratt & Whitney imali (V2500-A5) turbofan motorların,
bakım ve onarımını yapacak bu tesisin temeli 14
Temmuz 2008 tarihinde atılmıştır ve 2009 yılında faaliyet geçirilmesi
hedeflenmektedir.
Bunlar yanında benzer girişimlerin ve havayolları
işletmeleri kapsamı içinde ki teknik merkezlerin yapılarının genişletilmesi
çabalarının da devam ettiği bilinmektedir.
Ticari Havacılık (İş Uçakları/Helikopterleri) BOY Faaliyetleri
Türkiye’de iş uçakları ve helikopterilerinin BOY
faaliyetleri konusunda;
· İstanbul Atatürk Havalimanında yerleşik,
o Gulfstream (G-IV), Cessna (Cessna 172) uçakları
için THY Teknik,
o Genel havacılık bölgesi içinde yer alan bakım
hizmet merkezleri,
· Esenboğa Havalimanında yerleşik Cessna, Hawker ve
Beechcraft uçakları ve Bell helikopteri için faaliyet gösteren EmAir ve Sky Line bakım merkezleri,
· Etimesgut Havalimanında THK Gökçen Havacılık bünyesindeki bakım
merkezi,
· Eskişehir Havalimanında Anadolu Ünivesitesi Sivil
Havacılık Yüksekokulu merkezi,
faaliyet göstermektedir.
Bu kapsamdaki yer alan mevcut tesisler hat (line)
seviyesi bakım ve kontrol ağırlığı olan fonksiyonlara sahip teknik merkez
görünümündedir.
Ayrıca Agusta Westland helikopterleri, Dassault
Falcon ve Eclipse 500 uçakları için İstanbul’da kurulması planlanan bakım
merkezleri bu kapsamda sayılabilecek projelerdendir.
Ticari Havacılık (Aksesuar/Komponent) BOY Faaliyetleri
Ana platform yapısı ve güç gruplarına yönelik
hizmet veren büyük kuruluşlar bünyesinde içinde (organik) yer alan aksesuar/komponent
ve aviyoniklere yönelik faaliyetler olduğu gibi belli seviyede bu faaliyetlere sahip
olan ve daha çok bir alt yüklenici olarak faaliyet gösteren BOY merkezleri de artma
eğilimindedir. İstanbul Atatürk Havalimanında yerleşik Prima Havacılık ve SAS Havacılık ve Ankara’da (savunma
ağırlıklı) Esdaş ve Gate Elektronik gibi işletmeler bu
kategoride sayılabilirler.
Mevcut durumda bu grup içinde yer alan ve ticari
havacılık ağırıklı çalışan kuruluşlar daha çok depo seviyesinin altında bir
seviyede ve iniş takımları, batarya, elektrik ve aydınlatma, kabin için sistem
elemanlarına yönelik uygulamalar geçekleştirmektedir.
Durum Değerlendirmesi
İlgili kuruluşların sermaye dağılımı, coğrafik yönden konumlandırılması ve mevcut
faaliyetlerin yapısı, Türkiye’de havacılığın;
· Bir master plan tarafından (tüm iyi niyetli
çabalara rağmen) yönlendirilemediğini,
· Daha çok yerel ve mevcut kuruluşların kendi iç
dinamikleri doğrultusunda geliştiğini,
· Zaman zaman küresel oyuncuların beklentilerininin
de etkisinde kaldığını,
kanıtlar niteliktedir. Bu etki, havacılık BOY faaliyetlerinde de
izlenmektedir.
Bugüne kadar ticari BOY faaliyetlerin yoğun olarak havayolu işletmeleri
içinde olması, bu faaliyetlerin pazarını sınırlandırmış, arazi maliyetleri
yüksek bölgelerde kalmasına sebeb olmuş, kaynak maliyetlerini artırmış ve
(nerede ise) tüm faaliyetlerin kendine yeterlilik amacı ile tek çatı altında
toplayacak şekilde yapılandırmış olması da yönetilebilmeyi zorlaştırmıştır.
Ana yüklenici/alt yüklenici anlayışı ile sistematik iş paylasımına
gidilememiş olması belli bir konuda uzmanlaşan ve işletme esnekliği yüksek
havacılık KOBİ’lerin gelişmesini sınırlamıştır.
Havacılık ürünlerinin depo seviyesi ve bazı hat seviyesi bakımları ana
üreticilerinin özel lisans ve izinlerle, belli bir bölgeye sunulmak üzere
alınabilmektedir. Bu gereklilik;
- Farklı
üreticilerin ürünleri için düşük seviyeli BOY hizmetleri kapsanarak,
- Belli bir
üreticinin belli tipteki ürünlerine ve belli bir teknolojik seviyede yönelerek,
ve kapasite esas alınarak yerine getirilmeye çalışılmıştır. Bu yöntem, bazı
kabiliyetlerde dublikasyon ve pazar sınırlamaları yaratmıştır.
Havacılık BOY faaliyetlerinde, özellikle dünya pazarının geneline yönelik yapısal
parça yüksek teknoloji onarımlarına sahip olunmadan, parça kontrolü ve değişimi
ağırlıklı bakım uygulamalarının devam etmesi halinde yaratılan katma değerin
düşük seviyede kalmaya devam etmesi ihtimali önemli bir endişe kaynağı
olmaktadır.
Öneriler
Havacılık BOY sahasında, yeni yatırımlar kadar mevcut yatırımların kullanım
etkinliğini artıran ve dublikasyonları önleyen ve uygulama kolaylıkları
sağlayan konumlandırma ve faaliyet yapısının kurulması özlenen bir gelişmedir.
Kuruluş yeri seçimi sürecinde;
- İşletmeye
odaklanmak yerine topyekün faaliyetin bir bütün olarak düşünülmesi,
- Faaliyet
gereksinimlerinin açık olarak belirlenmesi,
- Sistematik
bir düzenle olası konum senaryolarının tanımlanması,
- Bu
gereksinimleri karşılayacak kaynakların, ulusal ve uluslararası yasaların
ve ticari izinlerin gerekliliklerinin detaylandırılması,
- Dış
kaynaklar hakkında objektif bilgi toplanması ve değerlendirmesi,
- Alternatif
kuruluş yerleri hakkında objektif bilgi toplanması ve değerlendirmesi,
- Elde
edilen bilgilerin güvenirlik ve doğruluklarının sınanması,
- Mevcut ve
gelecek teknoloji, işgücü, hammadde gibi üretim girdileri ve alternatif
faaliyet yapısına göre en uygun kuruluş yeri sıralamasının yapılarak
değerlendirilmesi,
aşamalarının da kapsanmasına özen gösterilmelidir.
Kuruluş faaliyetlerinin yapılandırılmasında;
- Ana
yüklenici/alt yüklenici faaliyet yapısının oluşturulması,
- Uzmanlık
ve faaliyet esnekliği yüksek havacılık KOBİ’lerinin oluşumuna önayak
olunması ve bu kuruluşlardan yararlanılması,
- İşcilik ve
bakım maliyetlerini azaltan gelecek üretim ve malzeme teknolojilerine
geçişin planlanması,
- Gelişen
havacılığın nitelikli teknik personel sayısını azaltması nedeniyle meydana
gelen olumsuzlukları minimize edecek önlemlerin alınması,
- Sürekliliği
olan ve desteklenebilir ulusal/bölgesel işbirlikleri ile bütünü
yakalayabilmek olanaklarının kullanılması,
- Uluslararası
iş kanunları ve insan kaynağına sahip organizasyonlara hazırlıklı olunması
ve bu yapı içinde çalışma barışı ve verimliliğin sağlanması,
etkinliği artıracak, sektörde ve teknolojide değişime uyum sağlamasını
kolaylaştırabilecektir.
Kısa dönemde, iş bölümü olanaklarını artıracak uzmanlık merkezlerinin
öncelikle hali hazırda mevcut donanım ve tecrübenin yoğunlaştığı bölgelerden başlayarak
oluşturulması uygun olacaktır. Bu bölgelerde hazır iş gücünün maliyetlerde
yaratacağı avantajları da kullanarak (motor modülleri, temizleme (kaplama ve kaplama
soyma dahil), yapısal parça onarımı, kumanda, yakıt, yağ, hava
komponent/aksesuarları gibi alanlarda) uzmanlık merkezleri oluşturulmalıdır. Bu
aynı zamanda havacılık teknolojileri ile ilgili mevcut ancak mevcut uygulamalar
sonucu sistem dışına çıkan ulusal entelektüel sermayenin yeniden havacılık üretim
süreci içine çekilmesi gibi önemli bir sonuç da yaratacaktır. Türkiye’nin de
içinde bulunduğu bölgede hava araçları ile yolcu ve yük taşımasının gelişme
hızının yarattığı cazibe dikkate alınarak bu merkezlerin, üretici/yetkili
küresel oyuncuların ortaklığı ile oluşturulabilmesine öncelik verilmelidir.
BOY sahası ile ilgili gelişmelerde platform ve güç grubu üreticilerinin
izinlerinin önemi ve karara etki güçleri vardır. Bu durum nedeni ile platform
ve güç grubu üreticileri üzerinde pazarlık gücü potansiyeli mevcuttur. Ancak
ülkemizde, filo yapıları ve güç grupları ile ilgili verilecek önemli tedarik
kararlarının arifesinde bulunulmaktadır. Bu potansiyelin kullanılması,
belirtilen konumlandırma ve faaliyet yapısının oluşturulmasında bir avantaj
sağlayabilecektir.
İşletimde askeri ve ticari havacılık ayrımı yapılsa da, yüksek yatırım ve
işletim maliyetlerinin olduğu havacılık BOY sahasında bu ayrımın minimize edilerek
iş birliği olanakalarının değerlendirilmesi oldukça önemli avantaj ve kazanç
sağlayabilme potanesiyeline sahiptir. Özellikle, Türkiye gibi, kıt kaynaklara
sahip olan ve ilgili kuruluşların sermaye yapıları içinde doğrudan/dolaylı
devlete ait kısmın yüksek oranda mevcut olduğu bir ortamda işbirliği öncelik
arzetmektedir.
Yüksek teknoloji kullanan her endüstride olduğu gibi küresel pazara yönelik
havacılık BOY sahasında da, düzenleyici kurumların destekleyici strateji ve
teşviklerle uzmanlık alanlarını geliştiren, iş paylaşımları ile bütünleşik
faaliyeti sağlayan ve süreci destekleyici tedbirleri alması ve kolaylıklar
sağlaması uygun olacaktır.
Can EREL
Temmuz 2008
Kaynakça
- EREL, C., İDİL, Ş, Dr. KIZILÖZ, İ., TEMEL, M.A.; "Hava Lojistik Sisteminin Gelişimi ve Değişim İhtiyacı"; I. Sistem Mühendisliği ve Savunma Uygulamaları Sempozyumu; 1995, Kara Harp Okulu – Ankara.
- www.tai.com.tr
- www.tei.com.tr
- Dr. DEMİR, İ.;, “Küreselleşen Dünyada Gelişen Havacilik ve Ülkemiz İçin Firsatlar”; VII. Havacılık Sempozyumu, 2008; Erciyes Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu – Kayseri.
- BOLAYIRLI, Y.; “Dünden Bugüne Uçak Bakim Hizmetleri”; VII. Havacılık Sempozyumu, 2008; Erciyes Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu - Kayseri.
- www.thy.com
- www.mngtechnic.com
- www.mytechnic.aero
- www.emair.com.tr
- www.altay.com.tr
- www.thkgokcen.com.tr
- www.anadolu.edu.tr
- www.primaaviation.com
- www.sasaviation.com
- www.esdas.com
- www.gateelektronik.com.tr
Orjinal Metin: EREL, Can; “Teknoloji Yoğun Havacılık Faaliyetlerinin Konumlanması ve Yapılanması”, MSI Aylık Savunma Teknolojileri ve Strateji Dergisi Sayı 036, Ekim 2008.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder